Kayıt Ol
Giriş Yap
Menu
Ana Sayfa
Forum
Yardım
Ara
Giriş Yap
Kayıt Ol
www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT
KÖŞE YAZARLARI - KARMA
Yusuf Özertürk Prof Dr
Tatbik Edilmeyen Veya Kötü Temsil Edilen İslâm
FANİ DUNYA FORUM HABERLER
« önceki
sonraki »
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Aşağı git
Gönderen
Konu: Tatbik Edilmeyen Veya Kötü Temsil Edilen İslâm (Okunma sayısı 120 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
fanidunya NET
Administrator
İleti: 8254
Tatbik Edilmeyen Veya Kötü Temsil Edilen İslâm
«
:
Mart 26, 2025, 08:37:21 ÖÖ »
Tatbik Edilmeyen Veya Kötü Temsil Edilen İslâm
*İslâm;
Allah’ın, Hz. Âdem(a.s) ile başlattığı ve Hz. Muhammed(sav) ile tamamlayıp, hitama erdirdiği teşrî Vahyi’(Dini-Nizamı)dir.
*Müslüman;
Allah’a, İslâm’a, Hz. Resûlullah’ın bildirdiği şekliyle inanan kişidir. Müslüman, evvela Allah’ı, Kitab’ın(Kur’ân’ın) hükümlerini(Emir ve yasakları), Hz. Peygamber’i öğrenmek, bilmek zorundadır.
*Mü’min;
Allah’a ve İslâm’a, Hz. Resûlullah’ın bildirdiği şekliyle inanan ve hayatına fiilen tatbik eden kişidir.
*Fâsık Müslüman (günahkâr Müslüman);
Allah’a, İslâm’a, Hz. Resûlullah’ın bildirdiği şekliyle inanan, ama hayatına tatbik etmeyen (icraat-eylem yapmayan) kişidir.
*Fâsık-ı mahrum;
Allah’ın yasakladığı şeyleri yapmak isteyen, lakin fırsat ve imkân bulamadığından dolayı yapamayan Müslümandır.
*Fâsık-ı mütecâhir;
Allah’ın yasakladığı şeyleri açıktan ve pervasızca ve hatta övünerek yapan kimsedir. Fâsık-ı mütecâhir olan kimsenin tavrı İman ile bağdaşmaz.
İNSANLARIN ÇOĞU, İSLÂM’I
ARAŞTIRARAK KABUL ETMİYORLAR
*İnsanların çoğu, İslâm’ı kaynağından(Kur’ân) okuyarak, araştırarak (zaten çoğu Arapça da bilmez.) ve Hz. Peygamber’in ahlâkını, tatbikatını öğrenerek tanımaz. İnsanlar ancak, İslâm’ı temsil eden Müslümanlara bakarak kanaat edinirler.
Şayet Müslümanlar İslâm’ın hakikâtlerine(Kur’ân’a göre) uygun davranışta bulunuyorlarsa, insanlar da İslâm’ı kabul etmeseler bile, olumlu bakarlar.
Yok, Müslümanlar, İslâm’a göre yaşamıyorlarsa, Hz. Peygamber’in ahlâkıyla ahlâklanmıyorlarsa, İslâm’ı bilmeyen insanlar, İslâm’a şüphe ile bakarlar.
*Müslümanlar bir taraftan İslâm’a uymayan ve hatta İslâm’ın yasakladığı (Haksızlık, zulüm, hak yeme, adaletsizlik, haram kazanç, yalan, iftira, isrâf, kayırmacılık, vs) fiilleri işliyor, diğer taraftan da İslâm’dan, Allah’tan, Kur’ân’dan bahsediyorlarsa, o zaman İslâm’a en büyük kötülüğü yapıyorlar demektir. Çünkü İslâm’ı bilmeyen insanlar, İslâm’ı kötü temsil eden Müslümanların davranışlarını İslâm’a maledecek ve İslâm’dan bileceklerdir. Vicdanların kabul etmediği kötülükler ‘İslâm’dan bilinince de’ insanlar İslâm’dan uzaklaşacaklardır. Böyle insanlara artık Din namına bir şey anlatılamaz.
Hatta daha sonra gelecek olan samimî, ihlâslı Mü’minler de tebliğde uzun süre (samimiyetlerine inandıracakları süreye kadar) zorlanacaklardır.
*Müslüman, İslâm’a uymayan hata yaptığı zaman ‘ben nefsime uydum, bu yaptığım İslâm’dan değil, nefsimdendir’ demeli ve İslâm’ın masumiyetine leke sürmemelidir.
*İslâm, sadece söylem değil, eylemdir.
*Hz. Resûlullah(sav) güzel ahlâkı tamamlamak üzere vazifelendirilmiştir. İnsanların çoğu, Hz Resûlullah’ın davranışlarına, güzel ahlâkına bakarak Müslüman olmuşlardır.
*İslâm, Hz. Peygamber ve Sahabeler gibi yaşanmadıkça, insanlara tesiri olmaz.
*Allah-ü Teâlâ, Samed’dir. O’nun maddî-mânevî hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Kâinat’ı ve insan dahil her mahluku yaratan O’dur.Her şeyin O’na ihtiyacı vardır. Allah, şayet sadece solunan oksijeni vermeseydi, insanların bir nefeslik ömürleri olurdu.
*İslâm, Allah’ın teşrî bir nizamıdır. Müslüman ise, Allah’a ve Nizamı’na Hz. Peygamber’in bildirdiği gibi inanan kişidir. Müslüman, İslâm’ı hayatına tatbik ederse, Allah’ın razı olduğu bir insan olur. Aksi olursa, azaptan kurtulamaz.
*Allah’ın Din’e ihtiyacı yoktur. Allah, İslâm’ı insanlar için vaaz etmiştir. Allah, İslâm ile doğruları - yanlışları, iyiliği- kötülüğü, hakiki insanlık nedir? bildirmiştir. Allah, Din ile insanları hidâyete (doğru yola) erdirmek istemiştir. İslâm, Allah’ın insanlara büyük bir lütfûdur. Çünkü insan, cibilliyeti itibariyle hakikâtten ayrılmaya, azıp, sapıtmaya meyyaldir. Azıp, sapıtan insanlar yeryüzünde fitne-fesat çıkarır ve zulüm yaparlar. Böylece hayat çekilmez olur.
*Allah, İslâm’ı peygamberi vasıtasıyla tebliğ ettirmiştir. İnsanların zorla, cebirle değil, hür iradeleriyle inanmalarını istemiştir.
*Allah, hesap gününe kadar küfre müsade etmiştir. Lakin zulme ve zalimlere hesap gününe kadar müsade etmemiştir. Allah, zalimlerin cezalarını Dünya’da iken de verecektir. Ahiret’te ise hesap çok çetin olacaktır.
Ya Rabbi! Bizlere hidâyet nasib eyle. Sırat-ı Müstakîm’den ayırma. Amin, amin bihürmeti Seyyid-il Mürselîn.
Prof. Dr. Yusuf Özertürk
İNTERNET RADYOMUZ 24 SAAT YAYINDADIR.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir.
Üye Ol
veya
Giriş Yap
Kayıtlı
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Yukarı git
« önceki
sonraki »
www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT
KÖŞE YAZARLARI - KARMA
Yusuf Özertürk Prof Dr
Tatbik Edilmeyen Veya Kötü Temsil Edilen İslâm