* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Fitne ve ıslâhı 1  (Okunma sayısı 647 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7241
Fitne ve ıslâhı 1
« : Ekim 16, 2024, 08:05:59 ÖÖ »


Fitne ve ıslâhı  1

*FİTNE; Klasik sözlüklerde, iyi ve kötü şeylerle deneme, imtihan, dinî, içtimaî ve siyasi kargaşa, çalkantı anlamlarında kullanılan geniş kapsamlı bir terim olarak geçmektedir. Fitne; Dinî, ahlakî, içtimaî ve ilmî çöküşü, kargaşayı içine alacak şekilde geniş mânâlar ihtiva eder.

*Kur’ân-ı Kerim’de fitne; İptila (sınama), ihtibar (deneme), şirk, küfür, baskı, terör, sapıklık, sapma, saptırma, azap, işkence, şeytanın hile ve tuzağı, bâtıl inanç, nifâk, şer anlamlarında kullanılmıştır(1).

*Fitne: Istılahta (dini literatürde) daha çok dinî ve siyasi sebeplerle ortaya çıkan sosyal kargaşa, anarşi, bozgunculuk, bölücülük, isyan, ihtilal, darbe, fesat çıkarmakgibi anlamlara gelir.

*Fitne, Kur’ân’da katilden (öldürmekten) daha tehlikeli olarak görülmüştür(2). Çünkü; katil, bir veya birkaç kişinin hayatına son verir ve sınırlıdır.

Fitne ise, kargaşaya sebep olarak bütün toplumda kaosa sebep olur ve istikrarı bozar. Fitne, kan davası gibi toplumda uzun süre kapanmayacak yaralar açar.

Fitne, meşru olan iktidara karşı yapıldığında ise meşruiyeti lağvedip, hukuksuzluğu meşru kılar. Fitne bir kere uyandırılırsa artık onu durdurmak zordur. Bunun için ‘fitneyi uyandırma’! denilmiştir.

*Hz. Peygamber de, fitnenin tehlikelerinden bahsetmiş ve fitne ve fitneciler hususunda dikkatli olunmasını tavsiye etmiştir. Hz. Resulullah, İslâm ümmetinin birlik ve beraberliğini bozan her türlü yıkıcı faaliyet ve komplolardan özenle kaçınılması gerektiğini belirtmiştir(3).

Hz. Peygamber’in tavsiyelerini nazara alan Selef (önceki) âlimleri ve daha sonra da Ehl-i Sünnet âlimleri, siyasi ve dinî mahiyetteki fitneler karşısında pasif (tarafsız) kalmayı tercih etmişlerdir.

*Fitnenin Kur’ân’daki mânâsı dikkate alındığında, fitne çıkaranlardan yana değil de, meşru idare yanında tavır almak gerekir. Unutmamak gerekir ki, en kötü idare bile, fitneden (istikrarsızlık- anarşi) daha ehvendir.

*Tarih boyunca (özellikle İslâm tarihi) pek çok fitneler olmuştur. Özellikle; Hz. Osman (r.a) ın öldürülmesi ile başlayan, Cemel Vakası, Sıffın savaşı ile devam eden olaylar, Harici isyanları, Kerbela hadisesi, Yezid bin Muaviye’nin yolladığı ordunun Harre’de Medinelilerle savaşarak şehri yağmalaması (1000’e yakın sahabenin öldürülmesi), yine Abdülmelik bin Mervan tarafından gönderilen Haccac bin Yusuf kumandasındaki ordunun Mekke’yi işgali ve Abdullah bin Zübeyr’i öldürmesi gibi kanlı ciğersuz olaylar, daha sonra tarih boyunca devam eden Sünni-Şii ihtilafının çıkması gibi İslâm ümmetini bölüp, parçalayan ve sömürgecilerin fitneleriyle hep devam eden olaylar İslâm’a ve Müslüman birliğine hep zarar vermiştir. Halen de zarar vermeye devam etmektedir. Yakın tarih de buna şahiddir. Müslümanlar firâsetli olmazlarsa Hafizenallah, daha da devam edeceğe benzemektedir.

*İmam-ı Azam, toplumun bir kesiminin bozulmuş olduğuna bakarak, onlardan ayrılmak (o bölgeyi terk etmek) doğru değildir demiştir. Bununla beraber fitneye düşmekten korktuğu için, o bölgeyi terkeden kimseye ‘Allah, yetmiş sıddıkîn ecrini verir’ dediği de rivayet edilmiştir. Ehl-i hadis (Selefiyye), hangi şartlar altında olursa olsun silahlı mücadeleyi bâtıl saymışlardır. İbn-i Teymiyye’ de, fitneyi ortadan kaldırmak için silahlı mücadeleye kalkışmanın (Haricilerin yaptıkları gibi) daha büyük bir fitne olduğunu belirtir.

*Kuvvet kullanmanın fitneyi harekete geçireceği, şerri artıracağı ve yararından çok zarar vereceği sebebiyle, Ehl-i Sünnet âlimleri, İslâm cemaatinin birliğini nazara alarak, fitneyi körüklemekten kaçınmayı, ihtilafları barışçı yollardan ortadan kaldırmayı ve ümmetin selameti için hakem rolü oynamayı tercih etmişlerdir(1).

-----------------------------------------------------------------------------------------

 (1): Mustafa Çağrıcı, TDV Ansiklopedisi; 13 cild, sy; 156-159.

(2): “…Fitne ölümden (katilden) daha eşeddir (beterdir)…” (Bakara-191).

(3): ‘Bir takım fitnelerin, yağmur selleri gibi evlerinizin arasında aktığını görüyorum (kendisinden sonra çok sayıda fitnelerin çıkacağını haber veriyor)’ (Buhâri, Fiten-4).

‘Yakında fitneler meydana gelecektir. O zaman oturan ayakta durandan, ayaktaki yürüyenden, yürüyen koşandan hayırlıdır (Müslümanlar arasında fitne çıkınca, halkın fitneye karışmaması, fitne ve fitnecilerden uzak kalması tavsiye ediliyor) (Buhâri, Fiten-9, Müslim, Fiten-10).

Prof. Dr. Yusuf Özertürk.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap