Kayıt Ol
Giriş Yap
Menu
Ana Sayfa
Forum
Yardım
Ara
Giriş Yap
Kayıt Ol
www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT
KÖŞE YAZARLARI - KARMA
YENİ - Yusuf Özertürk Prof Dr
Mi’rac Hadisesi - Ahireti Nebevî Temaşa 1
FANİ DUNYA FORUM HABERLER
« önceki
sonraki »
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Aşağı git
Gönderen
Konu: Mi’rac Hadisesi - Ahireti Nebevî Temaşa 1 (Okunma sayısı 86 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
fanidunya NET
Administrator
İleti: 7644
Mi’rac Hadisesi - Ahireti Nebevî Temaşa 1
«
:
Ocak 28, 2025, 07:36:10 ÖÖ »
Mi’rac Hadisesi - Ahireti Nebevî Temaşa 1
*Mi’rac, İslâmî ıstılahta Hz. Peygamber’in(sav) Mescid-i Harâm’dan (Mekke’deki) Mescid-i Aksâ’ya (Kudüs’teki), oradan da semaya yaptığı yolculuğu ifade eden bir terimdir. Aslında hadise ‘İsrâ’(gece yolculuğu ile Mescid-i Harâm’dan Mescid-i Aksâ’ya gidiş) ve Mi’rac (Allah katına yükselme) şeklinde iki safhada gerçekleşmiştir. Hadisenin ilk safhası(isrâ) ayet ile ikinci safhası ise Hadislerle sabittir(1, 2). Ayetten ve hadislerden anlaşılacağı üzere hadise; Miladî 621 yılında (Nübüvvetin 11. Yılı) Recep ayının 27. gecesi başlamıştır. Hadisenin oluş seyrini Hz. Resulullah şöyle anlatmaktadır; “Ben Kâbe’nin Hatim kısmında yatıyordum. Uyku ile uyanıklık arasında bana biri geldi(Gelenin Vahiy meleği Cebrâil olduğu). Boğaz çukurumdan göğsüme kadar yardı. Kalbimi çıkardı.
Sonra bana içerisi iman ve hikmetle dolu altından bir kap getirildi. Kalbim çıkarılıp zemzem ile yıkandı. Sonra içerisi iman ve hikmetle doldurulup tekrar yerine kondu. Yanıma merkepten büyük, katırdan küçük beyaz bir hayvan getirildi. Bu ‘Burak’tı(özel bir vasıta). Ön ayağını gözünün gördüğü en son noktaya koyarak yol alıyordu. Ben onun üzerine bindirilmiştim. Böylece Cibril as. Beni götürdü. Dünya semasına kadar geldik.
Cibril kapının açılmasını istedi. ‘Gelen kim?’ Denildi. ‘Cibril’ dedi. ‘Beraberindeki kim?’ denildi. ’Muhammed aleyhissalâtü vesselâm’ dedi. ‘O’na Mi’rac daveti gönderildi mi?’ denildi. Cibril ‘Evet’ dedi. ‘Hoş gelmişler, bu geliş ne iyi geliştir’ denildi ve kapı açıldı. Kapıdan geçince orada Hz. Âdem aleyhisselâm’ı(as) gördüm. ‘Bu babanız Âdem’dir. O’na selâm ver denildi. Ben de selâm verdim. O da selâmıma mukabele etti. Sonra bana; Sâlih evlat hoş geldin. Sâlih peygamber hoş geldin’ dedi.
Sonra Hz. Cebrâil beni yükseltti ve ikinci semaya geldik. Burada Hz. Yahya ve Hz. İsâ as ile karşılaştım. Onlar teyze oğullarıydı. Sonra Hz. Cebrâil beni üçüncü semaya çıkardı. Orada Hz. Yusuf as ile karşılaştık. Dördüncü kat semada Hz. İdris as ile, beşinci kat semada Hz. Harun as ile, 6. kat semada ise Hz. Musa as ile karşılaştık. ‘Sâlih kardeş hoş geldin. Sâlih peygamber hoş geldin’ dedi. Ben, O’nu geçince ağladı. O’na niye ağlıyorsun? denildi. ‘Çünkü benden sonra gelen ahir zaman peygamberi oldu. O’nun ümmetinden Cennet’e girecek olanlar, benim ümmetimden Cennet’e girecek olanlardan daha çok’ dedi. Sonra Hz. Cebrâil beni yedinci semaya çıkardı. Burada Hz. İbrahim as ile karşılaştık. Cebrâil as ‘Bu Baban İbrahim’dir. O’na selâm ver dedi. Ben de selâm verdim. O da selâmıma mukabele ederek, ‘Sâlih oğlum hoş geldin. Sâlih peygamber hoş geldin’ dedi. Daha sonra bana ‘Ya Muhammed ümmetine benden selâm söyle ve onlara Cennet’in toprağının çok güzel, suyunun çok tatlı, arazisinin geniş ve dümdüz olduğunu bildir.
Söyle de Cennet’e çok ağaç diksinler. Cennet’in ağaçları ‘Sübhanallahi ve’l hamdülillahi ve lâ ilâhe illallahu vallahu ekber’ demekten ibarettir’ dedi. Sonra Sidretü’l Müntehâ’ya çıkarıldım. Bunun meyveleri Yemen’in Hecer testileri gibi iri, yaprakları da fil kulakları gibiydi. Cebrâil as bana ‘işte bu Sidretü’l Müntehâ’dır’ dedi.
*Sidretü’l Müntehâ’da Cebrâil as ‘Ey Allah’ın Resulü! Buradan öteye yalnız gideceksin’ dedi. Hz. Resulullah ‘Niçin ey Cibril?’ diye sordu. O da cevaben ‘Cenab-ı Hakk, bana buraya kadar çıkma izni vermiştir. Eğer buradan ileriye bir adım atarsam yanar, kül olurum’ dedi.’’(2). Hz. Resulullah Sidretü’l Münteha’dan sonra ‘Kâbe Kavseyn’e ** kadar ‘Refref’(Özel bir vasıta) ile yalınız yolculuk yapıyor.
*Buraya kadar Mi’rac hadisesini Hz. Peygamber’in anlatımıyla hadislerden naklettik. Mi’rac hadisesi imanî bir meseledir ve Hz. Resulullah’a Allah tarafından verilen bir mucizedir. Yalnız bu mucize bilinen klasik bir mucize olmayıp, Hz. Peygamber’in mânevî hayatında gerçekleşen ve O’nun aklını ve ruhunu tatmin edip, itminan ve güç veren olağanüstü bir hadisedir. Akıl ile bu meseleye bakmak insanı inkâra götürüp, dalalete atabilir. Yalnız hadise bütün bütün de akıldan uzak değildir. Gelecek yazıda kalp ve akıl, nakil ve ilim birlikteliği ile meseleye bakılacaktır.
*:Yaratılmışlar âleminin son hududu cennetü’l-me’vâ’dan sonraki âlem
**:İlâhî âlem, gayb âlemi
----------------------------------------------------------------------------------------------
Kaynakça
1- ‘’Her türlü noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah, kulunu (Hz. Muhammed sav) geceleyin Mescid-i Haram’dan alıp, kendisine bir takım ayetler (alametler) gösterelim diye etrafını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götürdü. Çünkü işiten, gören O’dur (Peygamberinin ne durumda olduğunu Allah bilir.)’’ İsrâ-1.
2- Buhâri, Bed’ül Halk-6, Enbiya-22, 43. Müslim, İman-264. Tirmizi, Tefsir-94, Deavat-58. Razi, xxvııı-251.
3- S. Sabri Yavuz, Mi’rac. TDV İslâm Ansiklopedisi 2020, Ankara 30. cild, 132-135
4- Süleyman Uludağ, Sidretü’l Münteha. TDV İslâm Ansiklopedisi 2009 İstanbul 37. Cild, 151-152
5- Y. Şevki Yavuz, Zeki Ünal, Cebrâil. TDV İslâm Ansiklopedisi 1993 İstanbul 7. cild, 202-204
Prof. Dr. Yusuf Özertürk.
İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.
RADYO FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir.
Üye Ol
veya
Giriş Yap
Kayıtlı
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Yukarı git
« önceki
sonraki »
www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT
KÖŞE YAZARLARI - KARMA
YENİ - Yusuf Özertürk Prof Dr
Mi’rac Hadisesi - Ahireti Nebevî Temaşa 1