Gönderen Konu: Mi’rac Hadisesi - Ahireti Nebevî Temaşa 3 (Okunma sayısı 131 defa)

fanidunya NET · « : Ocak 29, 2025, 08:02:13 ÖÖ »

Mi’rac Hadisesi - Ahireti Nebevî Temaşa 3

Mİ’RACA GÖTÜREN HADİSELER

c- Hz. Peygamber’den önce insanlığın durumu

*Allah, insanların azıp, sapıtıp kötülükler yaparak Dünya’yı yaşanmaz hale getirmemeleri için her millete doğruları bildiren bir peygamber göndermiştir. Allah, bir uyarıcı (peygamber) göndermeden, yani insanlara ‘ne iyi ve ne de kötü’ bildirilmeden hesaba çekmeyeceğini söylemektedir(1). Allah, insanlardan Elçilerine uymalarını istemiştir. Aksi taktirde zarara uğrayacaklarını, kendilerine yazık edeceklerini ve de hesaba çekileceklerini ihtar etmiştir. Ama Tarih’in şahitliği ile, insanların çoğu Allah’a itaat etmemiş ve vazifelendirilen Elçilere(peygamberlere) uymamış kötülüklerine devam etmişler, halen de ediyorlar ve gelecekte de devam edeceğe benzemektedir. Hz. Peygamberden önce insanlık ne haldeydi?

1-Yahudiler

*Hz. Musa’nın (Moşe Rabenu) tebliğ ettiği Tevrat’ta (Torah) Allah’ın hiçbir şeye benzemediği, ezeli ve ebedi olduğu, her şeye gücünün yettiği, her yerde hazır ve nazır olduğu… Ve yine çalmayacaksın, öldürmeyeceksin…(on emir) diye bildirilmesine rağmen, Yahudiler Tevrat’ı tahrif ederek, Allah’a Yehova (YHWH) dediler ve O’nu beşeri vasıflarla yani eli, ayağı, gözü, kulağı, vs. olan bir cisimle tavsif ettiler. Allah’ı, İsrailoğullarının tanrısı yaptılar. Allah’a, ‘Baba’ dediler ve O’na oğullar isnat ettiler.’ İsrail’in savaşları Yehova’nın savaşları, İsrail’in düşmanları da Yehova’nın düşmanları’ dediler. Yahudiler böylece Şirk’e düştüler.

Yahudiler kendi soylarından gelmeyen Hz. Sâlih, Hz. Hûd, Hz. Şuayb, Hz. İsmail as gibi peygamberlere iman etmediler. Yahudiler, Hz. İsa’ya, Hz. Zekeriya, Hz. Yahya as gibi peygamberleri katlettiler. Hz. İsa as öldürmek isteyip, Hz. Meryem’e çok çirkin iftiralar attılar. Tarih boyunca Yahudiler bulundukları yerlerde fitne ve fesat çıkardılar. Yahudiler kendi ırklarını üstün görüp, diğer insanları kendilerine hizmet edecek köleler olarak gördüler. Halen de öyle görüp, zulümlerine devam etmektedirler.

2-Hristiyanlar

*Hz. İsa as İsrailoğullarına gönderilen son peygamberdir. Hz. İsa as’ın ömrü kısa olduğundan İncil sağlığında yazılı kitap haline getirilememiştir. İncil Hz. İsa as’dan sonra en erken yazılanı MS 70 yıllarında havarileri tarafından yazılmıştır. Hz. İsa as ‘Allah birdir.

Ben O’nun kulu ve peygamberiyim’ dediği halde, Hristiyanlar O’na ‘Allah’ın oğlu’ sıfatını vererek Şirk’e düşmüşlerdir(2). Hristiyanlar, Baba-Oğul ve Kutsal Ruh (Tanrı-oğul İsa ve Gabriel-Cebrail) ‘Teslis’(Kutsal Üçleme) inancına sahiptirler.

*Hristiyanlar IV. yy’a kadar çok eziyet çektiler. Ancak IV. yy sonra Hristiyanlık Roma imparatorluğunun resmi dini olasından sonra (İmparator Konstantin 313’te 1.Theodosius da 391’de Hristiyanlığı imparatorluğun yegâne meşru dini olarak kabul etti.) Kilise krallarla birlikte hareket etti.

Keşişler Rahiplere, Manastırlar da Kiliselere evrildiler. Kilise, Skolastik öğretinin dışında bir öğretiyi kabul etmedi. Aforoz ve Engizisyon aparatlarıyla insanlar üzerinde terör estirip, sosyal hayatta krallıkların üzerinde bir mevki edindi. Kilise Engizisyon mahkemeleri ile başka dinlerden olanlara, kilise öğretilerine karşı çıkanlara hapis, işkence, öldürme, yakma cezaları uygulamıştır. Engizisyon etkisi daha çok Yahudiler ve Müslümanların yaşadığı İspanya’da görülmüştür.

*Ortaçağ feodal sistemi içinde toplum; Dua edenler(rahipler), Savaşanlar(krallar-askerler), Aristokratlar(Soylular) ve Çalışanlar (Serfler-Köleler) sınıflarına ayrılmıştı. Aristokrat biri (efendi) malikânesinde ve toprağında çalıştırdığı insanlara da malik olarak görülürdü. Ortaçağ Hristiyan feodal sisteminde kadınların söz hakkı yoktu. Kadınlar erkeklerle eşit ve aynı haklara sahip değildi. Kadın ancak erkeğe hizmet etmekle yükümlüydü. Havari Pavlus kadınlarla ilgili şöyle demektedir;’ Kadınlar toplantılarınızda sessiz kalsın, uysal olsunlar, konuşmalarına izin yoktur. Kadının öğretmesine, erkeğe eğemen olmasına izin vermiyorum’ (Korintilere-Korintoslulara 1.mektup).

*Hristiyan dünyada yüz yıllar geçtikten sonra insan hakları bakımından ilk adım ‘Magna Carta’ (Hürriyetlerin büyük fermanı) ile atılmıştır. 1215 yılında İngiltere kralı John (yurtsuz John) tarafından imzalanmıştır. Magna Carta her ne kadar bütün insanların özgürlüğünü savunmasa da ilk defa bir kralın yetkilerini kısıtlamış ve kralı yasalara uymaya zorlamıştır. Magna Carta daha sonraki 1640’da İngiliz Burjuva devrimine ve 1789 Fransız Devrimine ve nihayet 10 Aralık 1948 İnsan Hakları Evrensel Bildirisine ilham kaynağı olmuştur.

(1): “Celalim hakkı için Biz (Allah) her millete ‘Allah’a kulluk edin, putlara ibadetten kaçının (tağutlara tapmayın) diye bir peygamber gönderdik’’ Nahl-36. ‘’…Biz (Allah) peygamber göndermeden (ne yapılacağını bildirmeden) azab edicilerden değiliz’’ İsrâ-15.

(2): “(Hz. İsa as) ‘şüphe yok ki, Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. O halde O’na ibadet edin. Bu doğru bir yoldur’ dedi’’ (Zuhruf-64). ‘’Hani Meryem oğlu İsa, ‘Ey İsrailoğulları! Ben, size gönderilmiş Allah’ın peygamberiyim. Benden önceki Tevrat’ı tasdik edici ve benden sonra gelecek Ahmed isimli peygamberi size müjdeleyici olarak geldim’ demişti. Sonra onlara mucizelerle gelince ‘Bu açık bir sihirdir’ dediler” (Saf-6).

Prof. Dr. Yusuf Özertürk.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Mi’rac Hadisesi - Ahireti Nebevî Temaşa 3 (Okunma sayısı 131 defa)

fanidunya NET

Mi’rac Hadisesi - Ahireti Nebevî Temaşa 3