* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Yedi Sınıf İnsan  (Okunma sayısı 773 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7241
Yedi Sınıf İnsan
« : Eylül 20, 2024, 07:56:38 ÖÖ »


Yedi Sınıf İnsan

Ebu Hureyre (ra)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmaktadır: “Yedi sınıf insan vardır ki, başka bir gölgenin olmadığı kıyamet gününde Allah-u Teâlâ, yedi sınıf insanı arşının gölgesinde barındıracaktır/himaye edecektir. Bunlar:

1- Adaletli devlet başkanı.

2- Rabbine kulluk ederek tertemiz bir hayat sürüp büyüyen genç.

3- Kalbi mescitlere/camilere bağlı Müslüman.

4- Sevmesi de ayrılması da Allah için olan iki insan.

5- Güzel ve güç sahibi bir kadının kendisine zina teklifini “Ben Allah’tan korkarım” diyerek reddeden genç.

6- Sağ elinin verdiğini sol elinin bilmeyeceği kadar gizli sadaka veren kimse.

7- Tenhâda Allah’ı anıp gözyaşı döken kimse”.

Buhâri, Müslim, Tirmizî ve Nesâî’de geçen bu hadis-i şerifteki hususlar bir yazıyla değil belki bir kitapla dahi ifade edilemeyecek kadar kapsamlı ve anlamlıdır.

Her Cuma günü, imam efendilerin hutbede okuyup mealini verdiği Nahl Sûresi’nde Allah-u Teâlâ şöyle buyurmaktadır: “Muhakkak ki Allah adaleti, ihsanı, akrabaya karşı cömert olmayı emreder; hayâsızlığı, kötülüğü ve zorbalığı yasaklar. Allah, tutasınız diye size öğüt veriyor” (Nahl, 90).

Başka bir ayet-i kerimede, “Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder.

Allah size ne güzel öğütler veriyor. Şüphesiz Allah, her şeyi işitmekte, her şeyi görmektedir” (Nisa 58) buyurulmaktadır.

Kur’an-ı Kerim’de, “Ey Davûd! Biz seni yeryüzünde halife kıldık. O halde insanlar arasında adaletle hüküm ver ve keyfe tâbi olma ki, bu seni Allah'ın yolundan saptırır. Muhakkak ki Allah yolundan sapanlar, hesâb gününü unuttuklarından, kendilerine çok şiddetli bir azâb vardır” (Sâd, 26) buyrulmaktadır.

Kur’an-ı Kerim’de başka bir ayet-i kerimede, “Andolsun ki, Biz peygamberlerimizi açık delillerle gönderdik; beraberlerinde kitap ve mizan (terazi, ölçü) indirdik ki, insanlar adaletle tutunsunlar. Bir de demiri indirdik ki, onda hem çetin bir sertlik hem de insanlar için birçok faydalar vardır. Çünkü Allah, kendisine ve peygamberlerine gıyabında yardım edenleri belli edecektir. Şüphesiz Allah, çok güçlüdür, üstündür” (Hadid, 25) buyurulmaktadır.

Elmalılı Tefsiri’nde, “Biz mizanı indirdik, demiri de indirdik” cümlesinde “mizandan kastın Kur’an-ı Kerim’in hükümleri, demirden kastın da devlet gücünün olduğu” beyan edilmektedir. Kur’an-ı Kerim’in hükümlerinin uygulanması için “demir” ifadesi kullanılmıştır. Demir, gücü ve otoriteyi yani devleti ifade eder.

Tevhid mücadelesinin temeli, adaletin ayakta tutulabilmesi, adaletten kastın da Allah’ın indirdiği hükümlerle amel edilmesidir. Peygamber Efendimiz (sav) bu konuda, “Bir günlük adalet, altmış yıllık (nafile) ibadetten hayırlıdır” buyurmaktadır.

Gerek Kur’an-ı Kerim’de ve gerekse hadis-i şeriflerde “adalet”in öneminden ve devlet başkanının adil olması gerektiğinden bahsedilir ancak bu, sadece tavsiye değildir. Adaleti ayakta tutmayan, halkına zulmeden devlet başkanları en sert şekilde uyarılır; söz dinlemeyenlerin bertaraf edilmesi için çözüm yolları gösterilir.

Bundan dolayı, “İçinizden, insanları hayra çağıracak, iyiliği emredecek, kötülükten alıkoyacak bir topluluk bulunsun. İşte onlar, kurtuluşa erenlerdir” (Âl-i İmrân, 104) buyrulmaktadır.

Peygamber Efendimiz (sav) bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Eğer bir kavim zalimin zulmünü gördüğü halde onu bu işten menetmezse, Allah, zalimin zulmü sebebiyle azabını umumileştirir (herkesi kapsayacak şekilde genişletir)” (Ebu Davud, Melâhim, 17)

Müslüman’ın tavrı, mazluma kol kanat geren, zalime başkaldıran, iyiliği emredip kötülüğü nehyeden, Allah yolunda cihadı şiar edinen, Müslüman kardeşleri arasındaki hukuka riayet ederek önce iç barışı tesis edip sonra dış düşmanlarla mücadeleye koyulan, Allah-u Teâlâ’nın dinini yayma misyonunu üstlenen, bu yoldaki zorluklara sabreden, önüne serilen bütün nimetleri elinin tersiyle itebilen bir tavırdır.

Hadis-i şerifte belirtilen adil devlet başkanının da, Allah-u Teâlâ’ya kullukla büyüyen gencin de, gönlü mescidlerde olan müminin de, Allah (c.c) için sevip, Allah-u Teâlâ’nın emrine muhalefet olduğu zaman ayrılan insanın da, tenhada Allah-u Teâlâ için gözyaşı döken müminin de tek bir hedefi vardır; o da “Allah-u Teâlâ’nın rızası”dır.

Allah-u Teâlâ’nın rızasından daha büyük bir lütuf, daha büyük bir rütbe yoktur!.

Siyami Akyel.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap