* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Her Nefes İmtihandayız  (Okunma sayısı 80 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 8306
Her Nefes İmtihandayız
« : Ocak 27, 2025, 07:33:48 ÖÖ »


Her Nefes İmtihandayız

"İnsanlar, ‘İnandık’ demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannederler?" (Ankebut, 1-2)

Rabbimiz, sözde Müslümanlığın kurtuluş için yeterli olmadığını, gerçek Müslümanlığın imtihanı başarıyla tamamlamakla elde edilebileceğini haber vermektedir. Peygamberler ve ümmetleri korku, açlık, mallardan ve canlardan eksiltilerek imtihandan geçirilmişlerdir. Müslüman, gerçek Müslüman olmanın anlamını ve şartlarını bilmeden ve bunları gücü nispetinde yerine getirmeden kâmil mü’min olamaz. Bunların öğrenileceği kaynak da Kur'an ve Sünnettir. Bilgi ve beceri imtihan neticesinde ortaya çıkar. Ümmetlerin imtihan neticeleri bizlere haber verilerek, kaybedenlerden değil kazananlardan olmamız istenmektedir.

İnsanın imtihanı çok çeşitlidir. Anasıyla, babasıyla, eşiyle, çocuklarıyla, akrabalarıyla, komşularıyla, dost ve arkadaşlarıyla, malıyla, mülküyle, makam ve mevkiyle, canıyla, cananıyla kısacası dünya hayatının her türlü nimetleri ve her türlü külfetleri ile imtihan olur.

"Andolsun, biz onlardan öncekileri de imtihan etmiştik." (Ankebut, 3)

Dünyaya ayak basan kadın, erkek, iyi, kötü her akıllı ve ergen insan kulluk imtihanından geçecektir. Rabbimiz bu imtihanları, kazananların ve kaybedenlerin hayatlarını çok açık ve net olarak bizlere haber vermiştir.

Kötülük yapanlar, kötülüklerinin yanlarına kar kalacağını zannediyorlarsa çok yanılıyorlar.

"Yoksa kötülük yapanlar, bizden kaçıp kurtulacaklarını mı sandılar. Ne kötü hükmediyorlar!" (Ankebut, 4)

Hiç kimse Rabbinin ne imtihanından, ne de imtihanın neticesinde elde edeceğinden kurtulup kaçamaz.

Cihad eden niçin cihad ettiğini bilmiyorsa cihadının hayrını göremez, bütün emek ve gayretleri boşa gider.

"Her kim cihad ederse, ancak kendisi için cihad etmiş olur." (Ankebut, 6)

Rabbinin yolunda cihad edenler, kendisi için cihad etmiş olurlar. Ne hikmetse insanlar dünyevi ticaretlerinin kendileri için olduğu düşünüp gece gündüz çalışırken, uhrevi ticaretleri konusunda aynı gayret ve çabayı gösteremiyorlar. Ahiret ticaretleri kimin için acaba? Rabbinin yoluna hizmet edenler, aslında kendine hizmet ettiklerini bilmelidirler. Dünyevi ticaretlerinde yardımsız kalanlar hatta engellenenlerin çalışma azmi artarken, ahiret ticaretinde yardımsız kalanların ümit ve heyecanlarını yitirmeleri akıllıca bir iş midir? Dünyevi ticaretini kendisi için yapan, nasıl başkalarını minnet altında bırakamıyorsa, kendisi için ahiret ticareti yapan da başkalarını minnet altında bırakamaz.

“İman edip salih amel işleyenlerin kötülüklerini elbette örteceğiz. Onları işlediklerinin daha güzeliyle mükâfatlandıracağız.” (Ankebut, 7)

Allah yolunun yolcuları için, sadece bu ilahi müjde yetmez mi? İman edeceksin, güzel ameller işleyeceksin, zaman zaman beşeriyet icabı kötülük yapsan da bunlar da ısrar etmezsen Rabbin bunları örtecek ve yaptığın iyiliklerin çok daha güzelleri ile mükâfatlandıracak.

"İnsanlardan öyleleri vardır ki, ‘Allah’a inandık’ derler. Ama Allah uğrunda bir ezaya uğratılınca, insanlardan gördükleri baskı ve işkenceyi Allah’ın azabı gibi tutarlar." (Ankebut, 7)

Mü’min, inancı uğrunda her türlü meşakkati göze alabilmeli ki imtihanı kazanabilsin. En ufak bir sıkıntıda bin bir ah eden dava adamı, hizmet insanı olamaz.Bunlarla yola çıkılamaz. Tüm hesaplarını dünya çıkar ve menfaati üzerine yapanlar, dünyasını da ukbasını da kaybederler. Ashabın mücadeleleri sürekli yolumuzu aydınlatmalıdır.

"İnkâr edenler iman edenlere, ‘Yolumuza uyun da sizin günahlarınızı yüklenelim’ derler. Hâlbuki onların günahlarından hiçbir şey yüklenecek değillerdir. Şüphesiz onlar kesinlikle yalancılardır." (Ankebut, 12)

İnkârcılar dün de bu gün de aynı, inananları Allah yolundan uzaklaştırmak için inkâra ve isyana davet ederler. "Başını aç da günahı benim üzerime olsun, içki iç de günahı benim olsun." vb. laflarla inananlara vesvese vermeye çalışırlar. Mü’min bu yalan ve vesveselere kanmaz.

Kulluk mücadelesi bir ömür devam eder. Bu elli yıl olur, yüz yıl olur, dokuz yüz elli yıl olur. Samimi mü’min bıkmadan usanmadan mücadeleye devam eder.

"Andolsun, biz, Nûh’u kendi kavmine peygamber olarak gönderdik. O da dokuz yüz elli yıl onların arasında kaldı. Neticede onlar zulümlerini sürdürürlerken tûfan kendilerini yakalayıverdi." (Ankebut, 14)

Allah yolunun davetçileri, Allah yoluna davet ederken olumsuzluklardan etkilenmeden Allah yoluna davete devam eder. Allah’ın Rasulü Allah yoluna dokuz elli yıl davet ediyor da kavminden ancak bir gemi dolusu insan iman ediyor. Bu gün bir iki nasihatla insanların hidayete ermesi bekleniyor. Allah yolunda her bir gayretin ecrini Rabbin vereceğine inanan mü’min aceleci olmaz sabır, sebat ve heyecanla Allah yoluna davete devam eder.

"Biz de onu ve gemide bulunanları kurtardık ve bunu âlemlere bir ibret kıldık." (Ankebut, 15)

Rabbanilere dost ve yardımcı olarak Allah yetmez mi? Yeter ki nefse şeytana uyup onun gemisini terk etmeyelim, onun gemisini terk edenlerin babası pegamber de olsa kurtulamaz.

"Nuh Rabbine seslenip şöyle dedi: ‘Rabbim! Şüphesiz oğlum da ailemdendir...’ Allah, ‘Ey Nuh! O, asla senin ailenden değildir. Onun yaptığı, iyi olmayan bir iştir..." (Hud, 45-46)

İman bağı en kıymetli bağdır. İman bağını koparanlar tüm bağlarını koparmış olur.

"Sizin Allah’tan başka ne bir dostunuz, ne de bir yardımcınız vardır." (Ankebut, 22)

Allah’ın dost ve yardımcı olduğuna inananın başka dost ve yardımcıya ihtiyacı olur mu? Diğer dost ve yardımcılar beşeriyet icabı aksesuarlardır. Dost ve yardımcısı Allah olmayanın hiç kimse dost ve yardımcısı olamaz. Riyakâr dost ve yardımcılar ihtiyaç anında ortadan kaybolurlar. Allah davasına hizmet için yola çıkan, Allah'tan başkasına güvenirse güvendiğinin vicdanına kalır. Rabbine güvenirse O ona yeter. Allah eri müminler, tehditlere boyun eğmez:

"(İbrahim’in) kavminin cevabı, ‘Onu öldürün veya yakın’ demekten ibaret oldu. Allah da onu ateşten kurtardı. Şüphesiz bunda inanan bir toplum için ibretler vardır." (Ankebut, 24)

Kâfirlerin, Mü’minlere karşı tavrı hiç değişmemiştir. “Öldürün, yakın, yıkın, yok edin.” “Bu dünya onların olsun ahiret bize yeter” diyelim ama kâfirlerin mü’minlerle mücadelesi dünya çıkar ve menfaatleri için; mü’minlerin kâfirlerle mücadelesi, İnsanlığı onların küfür ve zulümlerinden kurtarmak ve ahireti kazanmak içindir. Kâfir ve münafıklarla mücahede etmeden de ahiret kazanılmaz. Bu gayeden sapmayan mü’minler, her halde kazanmaktadırlar.

Önceki ümmetlerden, hayâsızlık, edepsizlik, yol kesicilik, bozgunculuk yapıp büyüklük taslayanları, “tehdit ettiğin azap gelsin” diye Rasullere meydan okuyanları, Rabbimiz helak etmiştir. Üstelik bunlar kendilerini uyanık ve gözü açık kimseler zannediyorlardı. Çünkü şeytan onlara işlerini süslüyor, onlarda doğru yaptıklarını zannediyorlardı.

"Şeytan, onlara işlerini süslemiş ve onları doğru yoldan alıkoymuştur. Hâlbuki onlar gözü açık kimselerdi." (Ankebut, 38)

Gerçekte uyanık ve gözü açık kişiler, bin bir hile ve desise ile insanları aldatarak, zulmederek çıkar ve menfaat sağlayanlar değil, Allah’ın ahkamını öğrenerek, gücü nispetinde onu hayatına uygulayanlardır.

"Bunların her birini kendi günahları yüzünden yakaladık. Onlardan taş yağmuruna tuttuklarımız var. Onlardan o korkunç sesin yakaladığı kimseler var. Onlardan yerin dibine geçirdiklerimiz var. Onlardan suda boğduklarımız var. Allah, onlara zulmediyor değildi, fakat onlar kendilerine zulmediyorlardı." (Ankebut, 40)

Gerçek dost Allah’tır. Rabbimiz, yirmi ikinci ayet'i celilede vurguladığı Allah’ın dostluğu konusuna bir daha dikkatlerimizi çekmektedir.

"Allah’tan başkalarını dost edinenlerin durumu, kendine bir ev edinen örümceğin durumu gibidir. Evlerin en dayanıksızı ise şüphesiz örümcek evidir. Keşke bilselerdi!" (Ankebut, 41)

Burda Allah dostluğu bir temsille beraber bildirilmektedir. Allah'tan başkalarının dostluğunun örümcek evi gibi çok zayıf olduğu, en ufak çıkar ve menfaat çatışmasında bozulacağı haber verilmektedir.

"İşte bu temsilleri biz insanlar için getiriyoruz. Onları ancak bilginler düşünüp anlarlar." (Ankebut, 43)

Ayetleri ve ondaki temsilleri ancak, akıllarını vahyin denetimine veren ilim sahipleri anlar. Allah’tan hakkıyla âlimler korkar. İlim mü’minin yitiğidir nerede bulursa almalıdır.

Namazsız muvahhid, namazsız mücahid, namazsız hizmet ehli olamaz, Hizmet ettiğini, cihad etiğini bunlardan yorulduğu için namazlarını ifa edemediğini söyleyen gafiller, şeytanın aldattığı cahillerdir.

"(Ey Muhammed!) Kitaptan sana vahyolunanı oku, namazı da dosdoğru kıl. Çünkü namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkor. Allah’ı anmak (olan namaz) elbette en büyük ibadettir. Allah, yaptıklarınızı biliyor." (Ankebut, 45)

Rabbimiz, namazın en büyük ibadet olduğunu apaçık beyan buyurmaktadır. Elbette dosdoğru kılınan namaz kişiyi hayâsızlıklardan ve kötülüklerden alıkoyan namazdır. Namaza devam ettiği halde hayâsızlığa ve Rabbimizin men ettiği kötülüklere devam edenler namazlarının hayrını göremezler.

"Kendilerine okunan kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmedi mi?" (Ankebut, 51)

Nasıl yetmez ki ey Rabbimiz; inandığını söyleyenlerin çoğunun indirdiğin kitabın ahkâmından haberi yok, haberi olanların çoğu da indirdiğin kitabın ahkâmına uymuyor. Yemediği yemeğe kim yetmedi diyebilir? İçmediği içeceğe kim yetmedi diyebilir? Uymadığı emir ve yasaklara kim yetmedi diyebilir? Bu kitabı hayat kitabım yaptım da beni mutlu etmedi diye kim diyebilir? İndirdiğin kitaba yetmedi diyenlere cehennem yeter.

"Her can ölümü tadacaktır. Sonra bize döndürüleceksiniz." (Ankebut, 57)

Rasulullah sallallhu aleyhi ve sellem efendimiz buyurular ki: "Akıllı kimse, nefini muhasebe eden ve ölümden sonrası için çalışandır. Aciz de, nefsini hevasının peşine takan ve Allah'tan temennide bulunan kimsedir." (Tirmizi)

İbn'i Arabi der ki: "Büyüklerimiz, konuştuklarını ve yaptıklarını bir deftere yazarak, yatsıdan sonra kendilerini muhasebeden geçirirlerdi. Bunlardan kimi için tevbe, kimi için istiğfar, kimi için de şükreder ondan sonra uyurlardı.”

Dünyevi ticaretleri uykularını kaçıranlar! Uhrevi ticaretiniz ne âlemde?

"Bu dünya hayatı ancak bir eğlence ve oyundan ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte gerçek hayat odur. Keşke bilselerdi!" (Ankebut, 64)

Dünya ve Ahiret dengesine dikkat etmek zorundayız.

"Bizim uğrumuzda cihad edenler var ya, biz onları mutlaka yollarımıza ileteceğiz. Şüphesiz Allah, mutlaka iyilik yapanlarla beraberdir." (Ankebut, 69)

Her nefes cihad edenlere ne mutlu. İmtihanı unutmayanlara ne mutlu.Kazananlara ne mutlu.

Nureddin Soyak.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

RADDYO DİNLEME SAYIMIZ ANLIK 1500 KİŞİ OLMUŞTUR. Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 05:07:10 ÖS]


Mustafa Doğan Dikmen - Uşşak Faslı 1999 - 320 Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:21:48 ÖS]


Grup Ravza - Götür Beni Medineye 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:11:06 ÖS]


Grup Kıvılcım - Çeçen Dansı 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:02:23 ÖS]


Grup Hayber - Seyrettim Muhammedi 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:50:37 ÖÖ]


Beklenen Nesil Nasıl Olmalı Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:34:22 ÖÖ]


Peşinden Gittiklerimizle Ahiret Yüzleşmesi Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:31:05 ÖÖ]


Allah'a İnandığımız Kadar Güvenmiyoruz Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:20:23 ÖÖ]


Kur'an'da Eleştiri Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:16:07 ÖÖ]


İbadetlerde Devamlılık Esastır Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:11:03 ÖÖ]


İslam'da Kadının İş ve Sosyal Hayatı Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:04:46 ÖÖ]


Şeytan'ın Vesveseleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:16:51 ÖÖ]


İslam'ı Yaşamak Kolaydır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:50:15 ÖÖ]


Sadaka, Müslümanlığı Ölçen Terazidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:41:34 ÖÖ]


İyilikle Güzelleşir Dünya Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:34:41 ÖÖ]


Fikirden Fiile İyilik Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:24:06 ÖÖ]


İnsan ve Hüsran - Asr Suresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:15:58 ÖÖ]


Single Eserler Yeni 5 - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Mart 31, 2025, 09:42:55 ÖS]


Hidayet Can - Selam Söyle Efendime 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Mart 31, 2025, 03:33:31 ÖS]


Grup Fatih - Efendimiz Muhammedin Sevgisinde Birlikteyiz 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Mart 31, 2025, 03:26:19 ÖS]