Tavsiyeler
1-Ailemizin her ferdi Kur’an-ı Kerim’i yüzüne okumasını öğrenmelidir. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
“Sizin en hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğretendir.”(Buharî) buyurmaktadır.
2- Her gün Kur’an-ı Kerim’den bir hizip okunmalıdır.
3- Fatiha, Ayet el-Kürsî, Bakara Sûresi’nin son iki ayeti, Haşr Sûresi’nin son üç ayeti, Yasin, Saff ve Mülk sûreleri, Duha Sûresi ve ondan sonraki sûreler, namaz içinde okunan duâ ve salâvatlar ezberlenip tefsirleri okunarak öğrenilmelidir.
4- Kırk hadis-i şerif metin ve meali ile beraber ezberlenmelidir. Hadis-i şerifler Kur’an’dan sonra, dinimizin ikinci kaynağıdır. Âlemlere rahmet peygamberin, gönüllere sürur veren mübarek kelamlarını öğrenmek ve öğretmek çok büyük bir fazilet ve bir ümmet olma borcudur.
5- Ehl-i Sünnet itikadı ile ilgili bir akait risalesini okuyup öğrenmelidir. İtikada taalluk eden meseleleri öğrenmek her Müslüman için farz-ı ayındır.
6- Allah’a kulluk vazifemizi en iyi bir şekilde yapabilmek için en azından bir ilmihâl kitabı okuyup güzelce öğrenmelidir. İmkân ve zamanı olan daha tafsilatlı bir fıkıh kitabı okumalıdır. Çünkü Müslüman’ın fıkhını öğrenmesi farz-ı ayındır. Kişinin iştigal ettiği iş hususundaki fıkhî hükümleri öğrenmesi de farz-ı ayındır.
7- Ahlâk, muaşeret ve tasavvufa ait çok sağlam ve güvenilir bir kitap okunmalıdır. Ve böylece Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in hüsn-i ahlâkı öğrenilip onun ahlâkı ile mütehallik olmalıdır.
8- Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in hayatı ile ilgili güvenilir bir kitap okunmalıdır. Çünkü Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in hayatı yaşanılan Kur’an’dır. O’nun söz, fiil ve takrirleri Kur’an’ın en berrak ve en sağlam tefsiridir. Zaman ve imkânı olan Hulefa-i Râşidîn dönemini, Emevî, Abbasî, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerini de kapsayan bir İslâm tarihi okumalıdır. Hatta daha da zamanı ve imkânı olan son iki yüzyılın siyasî tarihini okumalıdır ki yerli ve yabancı İslâm düşmanlarının, İslâm dini ve müslümanlar aleyhine yaptıkları plan, hile ve hud’alarını, zulüm ve işkencelerini görsünler de mütenebbih olsunlar.
9- Ailece, İslâm’ın farz kıldığı ibadetler yapılmalı, haramlardan sakınmalı ve aile içinde İslâmî yaşantı tam olarak hâkim kılınmalı, ailenin her ferdi, hak ve vazifelerini çok iyi bir şekilde öğrenmelidir. Namazları cemaat ile kılmaya özen göstermelidir. Çünkü cemaat ile namaz kılmak, yalnız başına namaz kılmaktan 27 derece daha efdaldir.
10- Çocuklarımız Allah Teâlâ’nın bizlere bir emanetidir. Onları en iyi bir şekilde terbiye edip, ahlâklı, dürüst, güvenilir, sağlam ve muttakî bir Müslüman olarak yetiştirmeliyiz. Yavrumuz ana rahmine düştüğü andan doğana, doğduktan sonra rüşt çağına varıncaya ve ondan sonraki hayatı için yapacağımız vazifeler vardır.
11- Evimizde, başta Kur’an-ı Kerim, tefsir, hadis, akaid, fıkıh, ahlâk ve İslâm tarihi ile ilgili temel kitaplar olmak üzere, bir kitaplık tesis etmelidir. Böylece hanelerimiz bir mektep ve bir “Dar’ul Erkam” olmalıdır.
12- Ailemizin kadın, erkek, kabiliyetli bütün efradı, yakın çevremizden başlayarak ve özellikle ev sohbetleri yaparak İslâmî tebliğatta bulunmalı ve Müslümanların tağutî düzenlerin tuzaklarından, nefis ve şeytanın hile ve hud’alarından kurtulmaları ve Allah’a karşı kulluk vazifelerini en iyi bir şekilde ifa etmeleri için çalışmalıdır.
13- İslâmî hizmetler muhakkak istişare ile yapılmalıdır. İstişâre yapacağımız şahıs, dürüst, güvenilir, sır saklayan, ahlâklı, İslâm’ı bilen ve itidal sahibi olmalıdır.
14- Her namazdan sonra bütün Müslümanlara, hassaten yapılan İslâmî çalışmalarda muvaffak olmak için, bütün samimiyetimizle dua etmeliyiz. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
“Din kardeşi hakkında yapılan gıyabî dua reddolunmaz.” buyurur.
15- Teheccüd, İşrak, Duha ve Evvabin namazlarını kılmak için gayret edilmelidir.
16- Mazereti olmayanlar, Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutmak için gayret etmelidir. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
“Ameller (Cenab-ı Hakk’a) Pazartesi ve Perşembe günleri arz olunur. Ben amelimin oruçlu bulunurken arz olunmasını seviyorum.”(Tirmizî) buyurmuştur.
17- Her Müslüman kendi durumuna göre her cuma bir veya bir kaç fakire sadaka vermelidir. İmkânı olanlar, borç isteyeni veya bir sadaka için kapıya geleni asla geri çevirmemelidir. Allah Teâlâ:
“Mallarını gece ve gündüz, açık, gizli infak edenlerin mükâfatı Allah katındadır. Onlar için ne korku vardır ne de üzülmek.” (Bakara 274) buyurur.
18- Her cuma namazından sonra yedi İhlâs, yedi Felak, yedi Nâs sûreleri okunmalıdır. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-: “Kim Cuma Namazı’ndan sonra, konuşmadan ve kalkmadan İhlâs, Felak ve Nas sûrelerini yedişer defa okursa, Allah Teâlâ onu gelecek Cuma’ya kadar zarar verici şeylerden muhafaza eder.”buyurmuştur.
19- Her gün sabah ve akşam “Ölmeden önce ölünüz.” “Hesaba çekilmeden önce nefsinizi hesaba çekiniz. Tartılmadan önce amellerinizi tartınız.”tavsiyeleri doğrultusunda, nefsimizi hesaba çekmeliyiz.
20- Aşağıdaki istiğfar, tevhid, salâvat ve duaları lisanımıza vird etmeliyiz.
“Estağfirullah”
“Lâ ilahe illallah. Muhammedün Rasulullah”
“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve barik ve sellim.”
“Hasbunallah ve ni’mel vekil” “Allah bize yeter. O ne güzel vekildir.” (Âl-i İmran 173)
“Lâ havle vela kuvvete illâ billah” ” (Allah’tan başka güç ve kuvvet sahibi yoktur)
Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şu duayı çok yaparlardı:
“Ey kalpleri çekip çeviren Rabbim! Kalbimi dinin üzerine sabit kıl.”
Ya Rabb! Bizleri Sırr-I Tevhide Erdir. İmanla Yaşat, İmanla Öldür.
Âmin.
Bu tavsiyeler rahmetli Zeki Soyak'ın İzahlı 40 Hadis kitabının sonuna eklediği “Tavsiyeler” bölümünden özetlenerek alıntılanmıştır.