Kalbin Dirilisi İçin Zikir
Balik için su ne ise, kalp için de zikir odur. Zikirsiz kalp ölür. Kalbi ölü bir insandan hayirli ve tatli isler çikmaz.
Zikir kalbi seytanin vesvesesinden ve hakimiyetinden kurtarir. Allahu Tealâ seytani, “hannâs” sifatiyla tanitmistir (Nas/4). Hannâs, sinsi, korkak, bos bulunca dalan, karsi durunca kaçan demektir. Seytan kalbi bos bulunca dalar, kalp zikre geçince hemen kaçar. Zikir devam ettigi sürece seytan kalbe yol bulamaz. Kalbe girmek ister fakat zikrin nuru onu yakar. Böylece insan en büyük düsmanindan kurtulmus olur.
Seytani yakan zikir, ihlâsla, edep üzere yapilan ve gafletten uzak olan zikirdir. Seytani kalbimizden, isimizden, evimizden, ailemizden, çocuklarimizdan, soframizdan uzaklastirmanin tek yolu, ihlâsla yapilan zikirdir. Zikir kötülüklere karsi en saglam kaledir, insani haramlardan kurtarir. Zikirle mesgul olan bir kalp ve dil, giybet, yalan, laf tasima, fitne yayma gibi haram ve bos islere vakit bulamaz.
Bir çesit ibadet, hizmet ve zikir ile mesgul olmayan kimsenin bos islerden korunmasi mümkün degildir. Kalbe gelen günah arzularini zikirle söndürme ve hayra yönlendirme imkani vardir. Zikir ile desteklenen kalp, iyiyi kötüyü fark eder. Zikir bütün zamanlarda ve mekânlarda yapilabilir.
Zikrin disindaki her ibadetin belirlenmis bir zamani ve sekli varken, zikir için herhangi bir zaman ve mekân sinirlamasi yoktur. Bazi yer ve zamanlarda dil ile zikir yapilamaz ise de, kalple zikre hiçbir mani yoktur.
Zikir kalbin kapilarini açar. Allahu Tealâ'yi çokça zikreden kul, zikrin nuru ile kendisini tanir; kalbini, ruhunu ve diger manevi cevherlerini kesfeder.
Onlari çalistirir, gelistirir ve kullanir. Onlarla yepyeni ilimler elde eder, kalp gözü açilir, dünyanin ve ahiretin gerçek yönünü görür. Allahu Tealâ'nin kainattaki tecellilerini ve sanatini seyreder. Böylece Yüce Allah'a imani ve muhabbeti artar. Ona hayran olur, sevgi ve tazimle teslim olur.