* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Rabbini Zikreden Kimse Diridir  (Okunma sayısı 1531 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7234
Rabbini Zikreden Kimse Diridir
« : Ağustos 23, 2023, 08:50:55 ÖÖ »


Rabbini Zikreden Kimse Diridir

مَثَلُ الَّذِي يَذْكُرُ رَبَّهُ وَالَّذِي لاَ يَذْكُرُ مَثَلُ الْحَيِّ وَالْمَيِّتِ

“Rabbini zikreden kimse ile zikretmeyen kimsenin misali, diri ile ölünün misali gibidir.”

(Buhari, Deavat, 66 [6407].)

Sözlükte “bir şeyi anmak, hatırlamak” anlamındaki zikir kelimesi dinî literatürde “Allah’ı anmak ve unutmamak suretiyle gafletten kurtuluş” anlamında kullanılır. Başka bir ifadeyle zikir, Allah’ı sürekli hatırında tutmak ve devamlı O’nun gözetiminde olduğunun bilincinde olmaktır. Zikir, dil veya kalp ya da her ikisiyle yapılabilir. (Ragıb el-İsfahani, el-Müfredat, “Zikr” md.) Birçok ayette geçen zikir kelimesi Allah’ı dille hamd, şükür, tesbih ve tekbir şekliyle övmek; nimetlerini anmak, bunları kalple hissetmek ve tefekkür etmek; kulluğun gereklerini akıl, beden ve mal ile yerine getirmek; namaz kılmak, dua ve istiğfarda bulunmak gibi manaların yanı sıra Kur’an-ı Kerim, önceki kutsal kitaplar, levh-i mahfuz vb. anlamlarda kullanılmıştır. (Reşat Öngören, “Zikir”md., DİA, 44/409.)

Allah’ı zikretmek kalbin gıdası, huzur kaynağı (Rad, 13/28.) ve kurtuluş vesilesidir. (Cuma, 62/10.) İbadetlerin sıhhati için belli şartlar gerektiği hâlde zikir için hiçbir şart ileri sürülmemiştir. Buna göre; gece gündüz, ayakta, oturarak, yatarak, abdestli abdestsiz, sesli veya sessiz olarak zikir yapılabilir. Ayrıca müminler, Allah’ı çokça zikretmekle emrolunmuş (Ahzab, 33/41.), mal ve evladın müminleri Allah’ı anmaktan alıkoymaması gerektiği (Münafikun, 63/9.), gerçek müminlerin ticaret ve alışveriş gibi dünya işleri sırasında bile Allah’ı anmaktan geri durmayacakları belirtilmiştir. (Nur, 24/37.) Öte yandan münafıkların Allah’ı çok az andıkları (Nisa, 4/142.), Allah’ın zikrine karşı kalpleri katı olanların açık bir sapıklık içinde bulundukları beyan edilmiştir. (Zümer, 39/22.)

Medine’ye hicret eden bazı fakir Müslümanlar, Hz. Peygamber’in yanına gelip ona dertlerini anlatmaya başladılar ve “Ya Resulüllah! Zenginler cennetin en yüksek derecelerini ve ebedî nimetleri alıp götürdüler! Çünkü bizim namaz kıldığımız gibi onlar da namaz kılıyor, bizim oruç tuttuğumuz gibi onlar da oruç tutuyorlar. Fazla malları olduğu için bir de onlar hac ve umre yapıyor, cihad ediyor ve sadaka veriyorlar; bizim ise sadaka verebileceğimiz malımız yok.” dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber, “Size bir şey haber vereyim mi?” dedi ve ekledi: “Dediğimi yaptığınız takdirde sizi sevapta geçenlere yetişirsiniz, sizden sonrakilerden kimse de size yetişemez ve içinde bulunduğunuz toplulukta en hayırlı topluluk olursunuz. Ancak onlar da sizin yaptığınız bu tesbihleri yaparlarsa size yetişebilirler. Her namazın peşinden otuz üç kez tesbih (sübhanallah), otuz üç kez tahmîd (elhamdülillah) ve otuz üç kere tekbir (Allahü Ekber) getirirsiniz.” (Buhari, Ezan, 155 [843].) Ayrıca böyle bir zikir ve tesbihatın –denizköpüğü kadar çok olsa bile- küçük günahlara kefaret olacağı müjdelenmiştir. (Müslim, Mesacid, 146 [597].)

Rabbimiz, “Allah’ı çokça zikredin ki kurtuluşa eresiniz.” (Enfal, 8/45; Cuma, 62/10.) buyurur ve bizden kendisini çokça zikretmemizi ister. Başka bir ayette ise Allah’ı zikredenler övülür ve şöyle müjdelenir: “…Allah’ı çokça anan erkeklerle çokça anan kadınlar var ya, işte onlar için Allah bağışlanma ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.” (Ahzab, 33/35.) Allah’ı anmak ve zikretmek aynen kulluk gibi (Hicr, 15/99.) sürekli olmalıdır. Çünkü seven, sevdiğini her zaman hatırlar, anar ve ona itaat eder.

Kur’an okumak ve namaz kılmak büyük bir zikirdir. Bu nedenle günde beş vakit namaz kıldığımız zaman Allah’ı unutmamış ve onu sürekli zikretmiş oluruz. Zira Yüce Allah bir ayette şöyle buyurmaktadır: “(Ey Muhammed!) Kitaptan sana vahyolunanı oku, namazı da dosdoğru kıl. Çünkü namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkor. Allah’ı anmak (olan namaz) elbette en büyük ibadettir. Allah, yaptıklarınızı biliyor.” (Ankebut, 29/45.) Namazın zikir olduğu başka bir ayette şöyle ifade edilmiştir: “…Yalnız bana kulluk et! Beni anmak için namaz kıl.” (Taha, 20/14.) Biz Rabbimizi ibadet, dua ve tesbihat gibi salih amellerle zikredersek Allah da bizi hayırla yâd eder (Bakara, 2/152.); sevap, rahmet ve mağfiretiyle ödüllendirir. Mümin, Rabbini tek başına veya bir toplulukla beraber zikredebilir. (Buhari, Tevhid, 15 [7405]; Müslim, Zikir, 2 [2675].)

Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) Allah’ın zikredildiği meclisleri sever, zikir ehlinin yanında bulunmayı ister ve ashabına bu tür toplulukların önemini şu sözlerle anlatırdı: “Allah’ı zikreden bir toplulukla sabah namazı vaktinden güneş doğuncaya kadar birlikte oturmayı, İsmailoğullarından dört kişiyi kölelikten kurtarmaktan daha çok severim. Yine Allah’ı zikreden bir cemaatle ikindi namazı vaktinden güneş batıncaya kadar beraber oturmayı da dört kişiyi kölelikten kurtarmaktan daha çok severim.” (Ebu Davud, İlim, 13 [3667].) Başka bir hadiste ifade edildiği üzere “Allah’ı zikir için oturanları melekler kuşatır, onları rahmet kaplar, üzerlerine manevi bir huzur (sekinet) iner ve Allah, yanındaki (melek)lere onlardan bahseder.” (Müslim, Zikir, 39 [2700].) Allah Resulü (s.a.s.), zikir meclislerini “cennet bahçeleri” olarak nitelendirmiş ve “Cennet bahçelerine uğradığınız zaman nimetlerinden yararlanın.” buyurmuştur. Bunun üzerine, “Ya Resulüllah, cennet bahçeleri nedir?” diye sorulduğunda Hz. Peygamber, “Zikir halkaları ve mescitlerdir.” şeklinde cevap vermiştir. (Tirmizi, Deavat, 83 [3509-3510].)

Bir gün Ebu Hureyre (r.a.) fidan dikerken Hz. Peygamber (s.a.s.) onun yanına gelmiş ve “Ebu Hureyre, o diktiğin nedir?” diye sormuş, Ebu Hureyre, “Kendim için bir fidan dikiyorum.” deyince Peygamberimiz, “Senin için daha hayırlı bir fidan göstereyim mi?” buyurdu. Ebu Hureyre’nin, “Göster Ya Resulüllah!” cevabı üzerine Resul-i Ekrem ona şu müjdeyi verdi: “Sübhanallahi ve’l-hamdü lillahi ve la ilahe illallahu vallahu ekber.” (Allah’ı bütün noksanlıklardan tenzih ederim, hamd Allah’adır, Allah’tan başka ilah yoktur ve Allah en büyük olandır.) de. Böyle söylersen her kelimeye karşılık cennette senin için bir ağaç dikilir.” (İbn Mace, Edeb, 56 [3807].) Ayrıca Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “İki cümle vardır ki dilde hafif, mizanda ağır, rahman olan Allah’a ise sevimlidir: ‘Sübhanallahi ve bi-hamdihi, sübhanallahi’l-azim.’ (Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih eder, O’na hamd ederim. Yüce Allah’ı tesbih ederim.)” (Buhari, Eyman, 19 [6682]; Müslim, Zikir, 31 [2694].)

Yazımıza Hz. Peygamber’in (s.a.s.), farz namazlardan sonra okunmasını tavsiye ettiği şu özlü dua ile son vermek istiyoruz: “Allah’ım! Seni zikretmek, sana şükretmek ve sana güzelce kulluk etmek için bana yardım eyle!” (Ebu Davud, Tefri‘u Ebvabi’l-Vitr, 26 [1522].)

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:00:00 ÖÖ]


Muallim - Öğretmen - Peygamber Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:54:03 ÖÖ]


Dar Günlerin Adamı Hz. Osman Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:18:19 ÖÖ]


İhlas ve Samimiyet Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:13:16 ÖÖ]


Zekat İslam’ın Köprüsüdür Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:09:53 ÖÖ]


Kurtuluş İslâm’dadır Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 10:58:52 ÖÖ]


Tevhid ve İstikâmet Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 10:55:38 ÖÖ]